Osman Ağa, Giresun'un Hacı hüseyin mahallesindeki köklü bir aile olan Feridunzadeler' dendir. Annesi Zeynep hanımdır. Osman Ağa ticaretle uğraşırken 1912 yılında Balkan savaşı başlamış, babası askerlik bedelini ödediği halde o, gönüllü bir birlik oluşturarak savaşa katılmıştır. Başarılarından dolayı yarbaylık rütbesine kadar yükselmiştir. Bu savaşlarda sağ ayağından ağır bir şekilde yaralanmış, tedavisinden sonra "GAZİ" ünvanı alarak Giresun'a geri dönmüştür.
GAZİ TOPAL OSMAN AĞA
-1884 Yılında Giresun'un Hacıhüseyin Mahallesinde doğdu.
-1912 Yılında Balkan Harbine gönüllü katıldı. Sağ dizinden yaralanarak sakat kaldı ve 'TOPAL' lakabı ile anılmaya başlandı.
-30 Kasım 1915'te gönüllü olarak Doğu Cephesinde Ruslara karşı savaştı.
-Şubat 1918'de Giresun Belediye Başkanı oldu
-Şubat 1919 Yılında Muhafazai Hukuk-u Milliye Cemiyeti Giresun Şubesini kurdu.
-1919 Yılında İstanbul Hükümeti hakkında tutuklama kararı çıkardı, Tutuklanmamak için Keşap ve Şebinkarahisar yöresine kaçtı.
-29 Mayıs 1919'da Atatürk ile Havzada gizli olarak buluştu.
-5 Haziran 1919'da Arkadaşları ile Pontusçu Rumlar'ın Giresun'daki Rum Mektebine Astıkları Pontus bayrağını indirdi.
-8 Temmuz 1919'da hakkındaki tutuklama kararı Padişah Vahdettin tarafından kaldırıldı.
-Temmuz 1919 'da giresuna geri döndü ve tekrar belediye başkanı ve muhafazai Hukuk-u Milliye Cemiyeti başkanı oldu.
-Temmuz 1919'da Osman Ağaya Kaymakam Baki bey tarafından başarısız bir suikast düzenlendi.
-Şubat 1920'de 'GEDİKKAYA' gazetesini yayınlamaya başladı.
-Eylül 1920'de Giresunlu gönüllüler ile Ermeni harekatını bastırmak üzere Kars'a gitti.
-12 kasım 1920'de Giresun usakları ile birlikte Ankara'da Atatürk'ün muhafızlığına başladılar.
-12 Kasım 1920'deOsman Ağa ve 47. Gönüllü Alayının Koçgiri İsyanını bastırmaları.
-5 Ağustos 1921'de Komutasındaki 47. Giresun Gönüllü Alayı Ankara'ya geldi.
-Ağustos 1922'de 42. ve 47. Gönüllü Alayları Başkomutanlık, Sakarya Meydan Muharebesine katıldılar.
-2 Nisan 1923, Osman Ağa 'nın ölümü ve Cumhuriyet Şehidi olması.
-Nisan 1923, Osman Ağa 'nın Giresun kalesine gömülmesi.
-Mart 1925, Osman Ağa'nın naaşı anıt mezara taşınmıştır.
Osman Ağa Kimdir
Osman Ağa, Giresun'un Hacıhüseyin mahallesindeki Ferudunzadeler ailesindendir. Babası Hacı Mehmet Efendi, Annesi Zeynep hanım olup ailesi ticaret ile uğraşmakta idi. 1912 yılında balkan savaşı başladığına Osman Ağa ticaret işi ile uğraşmakta idi, babası askerlik bedelini ödemesine rağmen O gönüllü birlik oluşturarak savaşa katıldı. Savaşta göstermiş olduğu başarılarından dolayı Yarbaylık rütbesine kadar yükseldi. Bu savaşlarda sağ dizinden yaralanarak Gazi ünvanını aldı. Giresuna döndükten sonra 1.Dünya savaşına katılmış,Batum ve Harşit çayında Ruslara karşı savaşarak, Rusların Harşit çayını geçmelerini engelleyerek Tirebolunun işgalini önlemiş.
Mondros Mütarekesinden sonra Belediye başkanı olmuş, Uzun yıllar bereber yaşayan Ermeni ve Rum işgalci çetelerinin belini gönüllüler kurarak kırmış. Bu Rum ve Ermeni işgalci çeteler,Osmanlı hükümetine Osman Ağa'yı şikayet ederek hakkında tutuklama kararı çıkarttırmışlar, Bunun üzerine Osman Ağa, Şebinkarahisar bölgesine yerleşmiş.
8 Mayıs 1919 tarihinde Yunan Kızılhaç heyetini taşıyan bir Yunan gemisi Giresun'a gelir. Heyet 11Mayıs 1919 tarihinde Taşkışla'ya beyaz renkli Yunan Kızılhaç Bayrağını asar, 5 Haziran 1919 Tarihinde ise Pontus bayrağını asarlar. Bu olaylar üzerine Osman Ağa , Harekete geçerek arkadaşları ile birlikte işgalcilerin bayraklarını indirip, yerlerine Türk bayrağını asarlar.
Osmanlı hükümeti tarafından affedilen Osman Ağa; İzmir ilinin Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine, 17 Mayıs 1919 tarihinde Giresun'da büyük bir miting düzenleyerek işgalci devletleri ve göz yumanları protesto etmiştir.
29 Mayıs 1919 tarihinde Havza'da Mustafa Kemal Atatürk ile gizlice buluşmuş. Bu buluşmadan sonra Atatürk'den aldığı emirler doğrultusunda hareket etmiş, ayrıca bu emirler kendisine güç verdiği için daha rahat hareket etmeye başlamış.
Erzurum Kongeresine Dr Ali Naci DUYDUK ve İbrahi Hamdi Bey'i temsilci temsilci olarak göndermiş. Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Hüseyin Avni Alpaslan ve Jandarma Komutanı Hamdi Bey ile anlaşarak,Eylül 1920'de Giresun gençlerinden oluşan 'GİRESUN GÖNÜLLÜLER TABURU'nu kurmuştur.
Kurulan bu tabur ilk önce Ermeni saldırılarında görev almış. 12 Kasım 1920'de Osman Ağa Mustafa Kemal ATATÜRK ile tekrar buluşmuş, Atatürkün korunması içi önce yanındaki on kişiyi, Daha sonrada Giresundan topladığı 100 kişilik muhafız gurubunu Ankara göndermiş. Bu şekilde Atatürkün ilk muhafız birliği Giresunlulardan kurulmuş.
Giresun'da GEDİKKAYA isimli bir gazete çıkartarak, Milletin milli şuurun'un oluşmasını sağlamaya çalişmiş. Bu çalışmaları art niyetli kişiler tarafından engellenmeye çalışılmış.
Giresun Müdafa-i Milliye Başkanı ve Belediye Başkanı sıfatıyla Kasım 1920'de Ankaraya gitmiş,Gerakli emirleri aldıktansonra Giresuna dönerek, 12 Ocak 1921 tarihinde 42. ve 47. Gönüllü Alayların kurulması çalışmalarını başlatmış.
Mart 1921'deki Koçgiri ayaklanması Topal Osman Ağa komutasındaki 47. Gönüllü Alayının büyük katkıları ile bastırılmıştır.
Çorum-Merzifon-Tokat ve Samsun havalisinde Rum ve Ermeni çetelerini tamamen kaldıran Osman Ağa , komutasındaki Gönüllü Alyı ile birlikte Sakarya savaşına katılmıştır. Bu savaşta 42. Alay, Tirebolu'lu Binbaşı Hüseyin Avni Bey Komutasında büyük kahramanlıklar göstermiştir, Taşlıtepe sırtlarını kanlarının son damlasına kadar savunmuşlar.Bu alayın tamamını şehit veren Osman Ağa, Mangaltepe sırtlarında büyük kahramanlıklar göstermiştir.
Trabzon milletvekili Ali Şükrü beyin ölümünden sorumlu tutulmuş, 2 Nisan 1923'de çıkan bir çatışmada 40 yaşında iken vefat etmiş
Mezarı Giresun Kalesindedir.
GİRESUN'DA KUVÂ-Yİ MİLLİYE
Kuvâ-yi Milliye (Milli Kuvvetler) Yunanlıların İzmir’i işgal etmeleri ve Anadolu’da ilerlemeleri üzerine kurulan ve düşmana karşı savaşan halkın kurduğu yerel silahlı milli kuvvetlerdir. Kuvâ-yi Milliye aynı zamanda ordu ile işbirliği yapan İstiklal Savaşının ilk silahlı savunma müfrezeleridir. Kuvâ-yi Milliye adı önceleri, İzmir bölgesinde düşmana karşı oluşturulan silahlı direnişçilere verildiği halde, sonraları bütün milli harekatı kapsayacak şekilde kullanıldı.
Kuvâ-yi Milliye, İşgalcilere karşı halkın tepkisi sonucu kurulmuştu. Bölgesel özelliğin yanı sıra, sivil bir yönetim altında savaşan kişilerden oluşuyordu. İzmir bölgesinin efeleri, kızanları, Güneydoğu bölgesinin çeteleri, Giresun Gönüllüleri, Kuvâ-yi Milliyeciler idi.
Kuvâ-yi Milliye gurupları; Milli Mücadelenin başında işgalcilere karşı milletçe bir direnme harekatı olarak ortaya çıkmış, 23 Nisan 1920 de T.B.M.M.’nin kurulmasından sonra birleştirilmiş, Birinci İnönü savaşı sırasında da bütünü ile birlikte düzenli orduya dönüştürülmüştür.
GİRESUN GÖNÜLLÜ ALAYLARININ KURULMASI
“Giresun Gönüllüleri”, 1912 yılında Balkan savaşlarıyla ortaya çıktı.
Osman Ağa, Balkan Savaşlarına “65 Gönüllü” arkadaşıyla katıldı ve bu savaşlarda sağ bacağından yaralanarak sakat oldu.
Osman Ağa, henüz iyileşmeden 1914 yılında çıkan 1. Dünya Savaşında Giresun yöresinde oturanlardan teşkil ettiği 100 kişilik Gönüllü Birliği ile “Teşkilat-ı Mahsusa Alayı”nda yer alarak Ruslara karşı önce Batum ve Bayburt sonra Tirebolu-Harşit çevresinde savaştı ve Rusları bozguna uğratarak Tirebolu’ya girmesini engelledi. Bu çarpışmalarda azalan gönüllü mevcudunu Giresun’dan takviyelerle 800’e çıkardı. (18 Şubat 1918)
Ruslar geri çekildikten sonra Batum’a ilk giren, Osman Ağa ve Gönüllü Birliği olmuştu. Osman Ağa ve Gönüllü Müfrezeleri, yeni teşekkül eden Ankara Hükümetinin ilkelerini, sahilde noksansız olarak uyguladı.
42. ALAY:
Osman Ağa, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere 1920 yılında Ankara’ya giderek aldığı sözlü emirle, Giresun’a dönüşünde 42. Alay’ın kurulması hazırlıklarına başladı. Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan’ın emir ve komutasında olmak üzere “Giresun Nizamiye Alayı” kuruldu. Alay, Milli Savunma Bakanlığının (Müdafaa-i Milliye Vekaleti) emrindeydi.
Alay; 20 Nisan 1921 tarihinde 15. Fırka emrinde görevlendirilmek üzere Samsun’a sevk edildi ve 15. Fırka’ya katıldıktan sonra 42. Alay adını aldı.
47. ALAY :
Genelkurmay Başkanlığının (Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyasetinin) 19.12.1920 tarihli yazısıyla merkezi Giresun olmak üzere Doğu (Şark) Cephesi Komutanlığı’na bağlı bir piyade alayı kurulması istenmiş ve geceli gündüzlü sürdürülen çalışmalar sonucunda 12.01.1921 tarihinde teşkil edilen Alay’ın Komutanlığına binbaşı Hüseyin Avni Alparslan, Fahri Komutanlığına da Osman Ağa atandı.
BİNBAŞI HÜSEYİN AVNİ ALPARSLAN
Hüseyin Avni Alparslan 1877 yılında tirebolu’da doğdu.
1899 yılında Harp Okuluna giren Hüseyin Avni ALPARSLAN, piyade teğmen olarak bu okulu bitirdi. 1903 ve 1904 yıllarında Trakya’da faaliyet gösteren Rum ve Bulgar komitecilere karşı bu bölgede yaşayan halkı korumaya çalıştı. 1912 yılında Balkan savaşlarının çıkması üzerine bu savaşlara aktıldı.
Birinci Dünya Savaşı’nda Şark Cephesi’nde Bölük ve Tabur Komutanlığı görevlerinde bulunan Hüseyin Avni ALPARSLAN, savaş sonunda Giresun Askerlik şubesi Başkanlığı’na tayin oldu. Bu göreviyle, Giresun Kaymakamlığı görevini birlikte yürüttü. 1919 yılında Rum çetelerin yürüttüğü faaliyetlerine karşı, Giresun Gönüllü Alaylarının teşekkülünde önemli hizmetleri oldu ve 42. Gönüllü Alay Komutanlığına getirildi. 42. Gönüllü Alay komutanı olarak Samsun ve çevresi ile Karadeniz kıyı şeridinin iç kesimlerinde katliam yapan Rum çetelerini etkisiz bir duruma getirdi.
Hüseyin Avni ALPARSLAN, İstiklal Savaşında sadece kılıcıyla hizmet etmeyip, aynı zamanda yazılarıyla da Türk Halkını aydınlatan bir yazar olmuştur. Giresun’daki Askerlik Şubesi Başkanlığı sırasında Türk dili ve kültürü hakkında yazıları yayınlanmıştır.
Komutanı olduğu 42. Giresun Gönüllü Alayının başında Sakarya Meydan Savaşına katılan Hüseyin Avni ALPARSLAN, bu savaş sırasında, 30 Ağustos 1921 günü şehit oldu.
HACI HAFIZ MUSTAFA ZEKİ KURDOĞLU
1882 yılında Bulancak İlçesinin Küçüklü Köyünde doğdu. Akköy Mekteb-i Rüştiyesinin son sınıfı öğrencisi iken hafızlığa başladı. Rumeli’de bazı şehirlerde fahri vaizlik yaptı. 1906 yılında Hicaz vaizliğine atandı. 1914 yılında Teşkilat-ı Mahsusa Alay müftüsü oldu. 1918 yılında Batum yöresindeki çatışmalarda, gösterdiği fedakar çalışmaları sebebiyle taltif edildi.
Giresun Gönüllü Alaylarının teşkilinde çalışmalar yaptı. 1921 yılında Batı cephesindeki savaşlara katıldı. Sakarya zaferinden sonra Cephe Fahri Vaizi unvanını aldı.
İstiklal Savaşı boyunca vaaz ve nasihatleriyle askerin maneviyatına destek oldu.
1954 yılında vefat etti.